Foto Galeri
Yürekleri Parçalayan Yaşanmış Bir Olay
Karşımda ki hastaneden aradığını ifade edip uygun bir şekilde annemin vefat ettiği haberini iletti.
Artık dünyam tamamen yıkılmıştı.
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım, kardeşlerim başıma toplandılar, durumu anlamışlardı onlarda benimle beraber ağlamaya başladı.
Kaç saat birbirimize sarılıp ağladık hatırlamıyorum, sanırım ağlamaktan yorgun düşüp hepimiz bir köşeye çekilip oturduk, en küçük kardeşim Hüseyin ağlıyor ama neye ağladığını bile bilmiyordu, biz ağladıkça ağlıyor biz sustukça o da susuyordu.
O gün hiç birimiz uyuyamadık, yine kuru ekmekle karnımızı doyurduk.
Bir gün sonra kapımızın önünde bir araç durdu, araçtan üç kişi indiler ve bizim kapımızı çaldılar, belki uzun zamandır ilk defa kapı sesini duymuştuk.
Kapıyı açtım kendilerini tanıttılar, aile ve sosyal politikalar il müdürlüğünden geliyorlardı, babam ve annemin vefat ettiğinden bilgileri vardı ve bizim için gelmişlerdi.
En büyük çocuk olarak benimle kardeşlerim olmadan dışarıda görüştüler, durumu izah edip kardeşlerimin devlet koruması altına alınacağını eğer isterse beni de bu korumaya dahil edeceklerini tüm ihtiyaçlarımızın devlet tarafından karşılanacağını belirttiler. Herhangi bir yakınımızın olup olmadığını sordular, bende kendilerine olmadığını belirttim. Bazı tutanak tuttular, evimizin içinden resimler çektiler.
O gün tarih 24 Nisan 2020 Ramazan ayının ilk günü idi
Kardeşlerimi ve beni yurtlara yerleştirdiler. Bugün babam ve annemin vefat edişinin üzerinden bir yıl geçti. Kardeşlerimle sık sık görüşüyorum, hepsi de okula devam ediyor, ama bir araya geldiğimizde aynı o kara gecede olduğu gibi hiç konuşmadan sadece ağlıyoruz.