Foto Galeri
Uzmanlarından Aşı Cevapları
İDDİA 2: “Aşılar insanların genetiğini bozuyor ve DNA’mız ile oynuyor”
Özellikle Pfizer/BioNTech aşısının da üretildiği yöntem olan mesajcı RNA (mRNA) aşılarına ilişkin ortaya atılan en büyük komplo teorisi ise aşıların insanların genetik yapılarını bozduğu ve DNA’ları ile oynadığı yalanı. Aşının üretiminde yeni bir teknoloji kullanılması bu tip iddiaların daha da yayılmasına yol açtı.
Kullanılan mRNA teknolojisinde koronavirüsün genetik kodundan parçalar kullanılarak hücrelere girebilmesi için yağ ile kaplanıyor. Aşı hücreye girdikten sonra koronavirüsteki diken proteinini üretiyor. Devamında bağışıklık sisteminde antikorlar oluşuyor.
Yani virüsün genetik yapısının kopyalanması ile üretilen bir teknoloji. Komplo teorisinin kökü de buna dayanıyor. Genetik yapıların kopyalanması ile DNA yapısının bozulacağı ve bu sayede aşı olan insanların ilerideki deneyler için kobay olarak kullanılabilecekleri iddia ediliyor.
Doktor Paul Offit: “mRNA, DNA’yı kapsayan hücre çekirdeğinin dışında ve DNA’yı değiştirilebilmesi mümkün değil”
Vaccine Education Center’da çalışan virolog Dr. Paul Offit’e göre mRNA bir gen parçası olmadığı için genomlarda herhangi bir değişime yol açamaz. Dolayısıyla mesajcı RNA’nın buraya ulaşması için önce hücre çekirdeğini geçmesi gerekiyor.
Ancak mRNA, DNA’yı barındıran hücre çekirdeğinin dışında kalıyor. mRNA sadece sitoplazmaya girebiliyor ve burada protein oluşturuyor. Dolayısıyla mRNA aşıları hücre çekirdeğine giremediği için DNA’ya entegre edilmeleri ya da DNA’yı değiştirmeleri mümkün değil.
mRNA aşılarının DNA yapısını bozması mümkün değil
Uzmanlara göre genel anlamda hiçbir aşı insan DNA’sını genetik olarak değiştiremez. Genetik değişiklik için yabancı bir DNA’nın insan hücrelerine sokulması lazım ve aşılar bunu yapamaz. DNA hücrenin sitoplazmasında değil, hücrenin çekirdeğinde bulunuyor. mRNA ise yalnızca sitoplazmaya girebiliyor. Dolayısıyla mRNA aşılarının DNA’ların yapısını bozması mümkün değil.