Foto Galeri
Küçük Kızın Ağlatan Duası ve İlk Orucu
Camide kimse yoktur diye rahat hareket ediyordum. Fakat caminin kapısı açılıp içeriden birisi çıkınca birden irkildi ve toparlanıp eve gitmek için hemen oradan ayrıldım.
Eve vardığımda kızım beni kapıda bekliyordu, anlaşılan o ki o da benim gibi çok acıkmış ve kapının önüne oturmuş benim dönüşümü bir umutla beklemişti.
O gün akşam yemeğimiz de ki menümüz makarna ve ekmeğin yanına koyduğumuz birer bardak suydu. Kızım benim elimin boş gelmesinden durumu anlamış olacak ki sahurda yemek istediklerinden, nasıl iftar edeceğinden veya ilk orucundan hiç bahsetmiyordu.
Oysa dün ne kadar da neşeliydi. İlk orucunu tutacak olmanın verdiği mutlulukla gözleri parlayan kızım gitmiş, sanki bir cesede dönmüştü. Kızımın bu hali beni o kadar çok etkiledi ki o an onun karşısında hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendimi zor tutuyor, dudaklarımı ısırıyordum.
Kızımı biraz olsun neşelendirmek ve umutlandırmak için birşeyler söylmek istesem de dilim sanki tutulmuştu. Bu günlerin geçeceğini, Allah'ın bir kapı açacağını söylemek istesem de bunu bir türlü beceremedim.
Yemeğimizi yedikten sonra kızım hiç ses çıkarmadan yatmaya gitti. Evimiz zaten iki oda bir öıtfaktan ibaretti. Kızım bir oda da ben diğer odada yatıyordum. Kızım odasına çekildikten sonra derin duygular içinde odanın ortasında duran iki boş tabağa gözüm takılmış kalmıştı.
Bu şekilde ne kadar beklediğimi hatırlamıyorum, taki kızımın odasından gelen hıçkırık sesleri ile kendime gelebildim. Biricik kızım yatağına yatmış, battaniyesini üzerine iyice çekmiş, bir yandan ağlıyor bir yandan da bir şeyler mırıldanıyordu.
Kızımı teselli edip etmemek arasında gidip geldim, ama cesaret edemedim. Ne dediğini merak ederek odasının kapısına yaklaştım.
DEVAMINI OKUMAK İÇİN GÖRSELE T|KLAYARAK İLERLEYİNİZ