Foto Galeri
İstenmeyen gelin ve eltisinin ibretlik hayatı
Yengem o aralar doğum yapmış bir kızı olmuştu. Birkaç gün susar gibi oldu ve bana hiçbir şekilde dokunmadı. Fakat sonra kendine gelip toparlanınca kötülüklerine devam etti.
Kocam bir gece artık dayanamayınca eltime bana niçin durmadan iftira attığını, karısına neden sürekli kötülükler ettiğini sordu. Ne istiyorlardı kendilerinden?
Bunu duyan eltim kocama da aynı çirkin sözlerle yüklenmiş, onunla da dalga geçmişti namusunu koruyamıyor diye. Kocam bir ara öfkesinden kendisini tutamamış eltime bağırınca olanlar olmuştu.
Kayınbiraderim yerinden kalkıp kocama yani kardeşine bütün gücüyle bir tokat atmıştı. Kocam bu tokattan sonra kararını vermişti. Artık bu evde duramazdık.
O gece eşyalarımızı bavullara doldurup evden ayrıldık. Gideceğim tek yer vardı. Kayınpederimden miras eski mi eski, hayvan bağlasan durmaz bir evdi. Köye de epey uzak, tenha bir yerdeydi.
Ama beraber olunca orayı da bir yuvaya dönüştüreceğimizi bilerek yola koyulduk. Artık eltimden uzak zor mu zor ama yeni bir yaşam bizi bekliyordu.
Her şeyin böylelikle biteceğini sanıyordum ben fakat eltim biz evden ayrılsak bile kötülüklerine devam ediyordu.
Ara sıra evimizin oraya kadar bile gelip laflar edip gidiyordu. Ona göre oturduğumuz ev ancak bir kümes olabilirdi. Bunları da duyunca hıncımdan, öfkemden oturup ağlıyordum.
Ona hiçbir zaman beddua etmeden onun ıslah olmasını istiyordum rabbimden. Onun bir gün düzelmesi için dua ediyordum.
Bundan bir yıl sonra yeni doğan çocuklarının hiçbir şeye tepki vermediğini söyledi bir komşum. Hemen koşup hallerini sordum.
Daha küçücük bir çocuk olan kızları için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım. Ne de olsa o benim eltimdi. Akrabalığımızı bir kenara atıp düşmanlık edemezdim.
Ona gittiğimde beni görünce hemen sinirlenmişti. Ne hakla geri döndüğümü sormuştu. Bense kızı hasta mı, yapılacak bir şey var mı diye bakmaya geldiğimi söyledim.
Ama o yine içindeki kötülüğün eseri olarak beni kolumdan tuttuğu gibi dışarı attı. Ölsem de bu eve adım atamazsın diyerek de kapıyı üstüme kapadı.
Bu dakikadan sonra orada duramazdım. Ağlaya sızlaya evime geri dönmüştüm.
Onun içini kaplayan kötülüğün sebebini bir türlü anlayamıyordum. Neydi buna sebep?
Aslında bir şeyler hatırlıyor gibiydim ilk günlerden. Eltim arada bir benim orada bulunmama bile aldırış etmeden kocama kız kardeşini almayarak büyük hata ettiğini söylüyordu.
Bana aldırmadan bunu söyleyebilmesi bile onun nasıl birisi olduğunu gösteriyordu. Başta dediğim gibi bunu kimsesizliğim yüzünden yapıyordu. Beni savunacak kimsenin olmadığını sanıyordu ama benim Allah’a sığındığımı bilmiyordu.
Gel zaman git zaman bir dönem eltimin sesi kesilir gibi oldu. Ben bunu hayra yoramamıştım. Elbet bir şeyler olmuştu. Yoksa eltim imkanı yok susmaz mutlaka kötü bir şeyler söylerdi hakkımda.
Meğer o dönem hastaneye gitmişler. Dönüşlerinde yaşayacakları acıya hepimiz tanık olup yanmıştık içten içe.
Ertesi gün hemen evlerine koşmuştum.