Foto Galeri
Canan'ın Yaşadığı Dehşet Olay
O akşam zengin arkadaşlarıyla akşam yemeğine çıkacağını istersem benim de gelebileceğimi söylemişti. Ben kabul etmemiştim ama aklımın bir köşesiyle de acaba nasıl olurdu diye de düşünmüştüm.
Suzan ablayla artık iki dost gibiydik. Bana ablalık yapıyor hayat dersleri veriyordu. Ona göre kendimi harap ediyormuşum. Ailemi geçindirmek için kendime hiç bakmıyor, hayatın güzelliklerinden mahrum kalıyormuşum. Hiç gezip tozmuyor, rahatıma bakmıyormuşum.
Söyledikleri günlerce aklımda dolanıp durdu. Parlak vitrinlerdeki pahalı ve güzel elbiselerin ve ayakkabıların önünden geçtikçe bu fikirler aklımdan artık çıkmaz olmuştu. Kendi eski elbiselerimi gördükçe sinirim bozuluyordu. Benim bunları giyen insanlardan ne eksiğim vardı?
Ben de giymek ben de gezip tozmak istiyordum. Ama kazandığım para ancak geçimimize yardımcı oluyordu. Daha fazlasını kazanmalıydım.
Düşünceli halimi gören Suzan abla bir gün niçin bu halde olduğumu sordu. Ona haklı olduğunu evin geçimi için uğraşmaktan kendimi hiç umursamadığımı söyledim. Ama sonra da bu parayla ancak bunlar olur diye ekledim. O bana gülerek ve omzumu okşayarak hallederiz güzelim, hallederiz demişti. Niçin böyle dediğini anlamamıştım ilkin.
Sonraki günlerde bana hayatın renkli ve güzel taraflarını anlatıp durdu Suzan abla. Genç insanların neler yaptıklarını, nerelerde gezdiklerini, ne yiyip, ne içtiklerini, nerelerde eğlendiklerini artık ben de çok iyi biliyordum. Bunlar öğrendikçe de elimde olmadan kendi evimizden, giysilerimizden, durgun hayatımızdan, eğlencesiz yaşamımızdan uzaklaşmaya hatta nefret etmeye başlamıştım.
Bana ne oluyordu anlamıyordum. Ama o evi de o evin içindekileri de görmek istemiyordum artık. Daha çok para kazanırsam bu hayattan kurtulabileceğimi düşünüyordum ama nasıl olacağını bilemiyordum.
Bir gün Suzan ablaya bunun nasıl olacağını sorduğumda bana şansın varmış demişti. Ben anlamayan bakışlarla bakınca dün bir arkadaşının kendisine parası iyi bir iş için birisinin lazım olduğunu söylediğini ama bu işin herkese göre bir iş olmadığını söylemişti. Bu işin ne olduğunu hemen merak etmiştim.
Yarın sabah daha erkenden gelip o iş için arkadaşına gitmemiz gerektiğini söylediğinde Suzan ablanın gözlerinin içi gülüyordu. Ben de kendimi tutamayarak gülmüş, hayallere dalmıştım gene. Gece evde yarın nereye gideceğimizi düşünmekten uyuyamamıştım.