Foto Galeri
Böyle Aşklar Kaldı mı Dedirten Hikaye
Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak.
Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu, mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma.
Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı.
Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten.
Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler.
Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı.
Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde satılık levhası asılı olan. Ne dersin, bu evi alalım mı dedi adama.
Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı.
Sen istersin de ben hiç hayır diyebilir miyim, diye yanıt verdi adam. Amerika’daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı. Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık.
Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika’ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında.
Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın.
DEVAMINI OKUMAK İÇİN GÖRSELE T|KLAYARAK İLERLEYİNİZ