Foto Galeri
Bir Ünlünün Bayramlık Sevinci
Babamın gözlerinden yaşlar süzülüyordu, kirli sakalı gözyaşları ile ıslanmıştı. Bir süre bize o şekilde baktı biz de babama bakakaldık. Ne kardeşim ne ben soruyu tekrar edemedik.
Babam yere çöktü ve bize sarıldı, hala ağlıyordu. Bize sarıldığında ağlaması daha da hızlandı. Hıçkırıklarla karışık bir şekilde “çocuklar dua edin size bu bayram bayramlık alabileyim” dedi ve öyle kaldı.
Üçümüzde ağlıyorduk, babamın bu hali yüreğimi parçalamıştı. Belki 13 yaşındaydım ama yaşadığım duygular yaşımdan çok daha büyüktü. O gün yemeğimiz yedikten sonra üçümüzde bir köşeye çekildik ve yatana kadar hiç konuşmadık.
Babam sonraki üç gün daha iş bulmak için çarşıya gitti, ama geri döndüğünde gözünde hep o akşam ki yaş vardı.
Artık öyle olmuştu ki; babamın gözlerinden o gün iş bulup bulamadığını anlayabiliyorduk.
Tek yapabildiğimiz kardeşimle birlikte akşama kadar babamın iş bulabilmesi için dua etmekti.
O bayram babam yine bize bayramlık almamıştı. Ama artık bayramlıklarımın olmaması beni babamın o yaşlı gözleri kadar üzemiyordu.
Ne zaman konu bayramlık olsa, aklıma o gece gelir ve gözyaşlarımı tutamazdım.
Aradan yıllar geçti. Lise müdürümüz ali hocanın da büyük destekleri ile Tıp fakültesini kazandım ve birçok zorluğa rağmen başarı ile üniversiteyi tamamlayıp doktor olarak Anadolu’nun küçük bir ilçesinde küçük bir hastanede göreve başladım.
Bu sırada kardeşim Zeynep’te üniversiteye yeni başlamıştı.
Doktor olarak geçirdiğim ilk ramazanda bir hedefim vardı. Bu hedefimi mutlaka yerine getirmeliydim.