Foto Galeri
Bir Babanın En Acı Anı
Kızımın küçük bavulunu taşıyor sevinç içinde yürüyorduk. Kız yurdunun ışıkları olduğumuz yerden görünüyordu bile.
Yurdun tam önüne gelmeden önce biraz dinlenmek için çantayı yere bıraktım ve kızıma gururlar baktım.
Bir baba kızından daha ne isteyebilirdi ki? Onun varlığı varlığıma güç katıyordu adeta. Ona baktıkça çocuk gibi seviniyordum.
Ama birden fark ettim ki kızımın yüzü biz yurda yaklaştıkça asılıyor. Az önce kulaklarına varan dudakları büzüşüp kalmış.
İçimi bir sıkıntıdır aldı. Ama sorun bendeydi nasıl olur da unuturdum? Böyle önemli bir şey ne edilir yine de bulunurdu.
Bir dükkânın önünde karşılıklı durmuştuk. Sağımızdan solumuzdan durmadan insanlar geçiyordu. Kızım ellerini birbirine sürtüyor bir şey demeye çalıştığı belli oluyordu.
Kızım, bir isteğin mi var diye sordum sonunda.
- Şey, şey baba, hiç param yok da.
Her şeyi düşünmüştüm de bir yerden borç bulup cebine harçlık koymayı unutmuştum. Bütün parayı da yurt ücretiydi, kitap parasıydı, harçtı bitirmiştik.
Birden içime büyük bir sıkıntı doluverdi. Canım kızımı nasıl bu şekilde gönderebilirdim. Böyle giderse kim bilir ne kadar kötü hissedecekti kendisini.
Ne yapacağımı şaşırmış bir haldeydim. Şimdi yurdun önüne gelmişken nereye gider, kimden para bulabilirdim.
Bunu akıl edemeyişime de çok kızıyordum. Kızım durumu anlamıştı.
Bavulunu alıp yurda gidiyordu ki çok güzel bir şey yaşandı bizim için. Daha doğrusu kızım için.
Şu an bile hayal edince Allah’ın bu nimeti karşısında şükrediyorum.
Yazının devamını okumak için gçrsele t.klayarak ilerleyiniz.