Foto Galeri
Aşık Veysel'den Aldatan Eşine İbretlik Ders
Eşinin onu terk edip gitmesi Aşık Veysel’i çok etkilemişti. O günden sonra kendini sürekli saz çalmaya vermiş, mısralarını acıya daha çok bulamıştı. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin ne eşini ne de ona olan sevgisini unutabilmişti. Yalnız çok kırılmıştı gönlü, bu şiiriyle dile getirmişti üzüntüsünü:
“Bir vefasız zalim yare bağlandım,
Tarih üç yüz otuz beşte evlendim.
Sekiz sene bir arada eğlendim,
Zalim kafir yetim koydu kuzumu.”
Esma kaçarken geride altı aylık kızını da bırakmıştı. Aşık Veysel kızını iki yıl kucağında gezdirmiş, ne çare o da yaşamamıştı. Onca acının üzerine bir de Esmayla arasındaki tek bağ olan kızını toprağa vermenin acısı eklenmişti. Aşık Veysel yıllar sonra Gülizar adında bir kadınla evlenmişti.
Gülizar artık onun yoldaşı, arkadaşı, çocuklarının anası olmuştu. Ölene kadar birbirlerini sevmiş ve birbirlerinin yanından ayrılmamışlardı. Gülizar Aşık Veysel’i çok seviyordu, Esma ile olan anılarını bilse de hiçbir zaman kıskançlık yapmamış, Esma’nın kendisine bile iyi davranmıştı. Gülizar'ın Esma hakkında kötü konuştuğunu hiç duyan olmamıştı. Veysel’den 7 çocuğu olmuştu. Hem iyi bir anne hem de iyi bir eş olmuştu. Aşık Veysel ömrünün sonlarında onun sayesinde mutlu, huzurlu bir evliliğe şahit olmuştu.
“Onun başı daha çok ağrıyacak.”
Esma kaçtıktan sonra Hüseyin ile köye geri dönmüştü. Yalnız durumları çok kötüydü, ne paraları vardı ne pulları. Bunu duyan Aşık Veysel üzülmüş arada bir haber göndererek bir ihtiyaçları olup olmadığını sordurtmuştu. Bir gün Esma Aşık Veysel’in kapısını çalmıştı. Kapıyı Aşık Veysel’in kızı açmıştı. Ona başının çok ağrıdığını söylemiş, babasının ona bir ilaç verip vermeyeceğini sormasını istemişti. Aşık Veysel’in kızı biraz çekinmiş nasıl isterim diye düşünmüştü. Esma da ona “Sen iste, o verir” demişti. O da babasının yanına giderek olayı anlatmış ve ilacı istemişti. Aşık Veysel cebinden bir ilaç çıkararak kızına vermiş ve ağzından “Onun başı daha çok ağrıyacak.” sözleri dökülmüştü.
Gerçekten de Esma hiç gün yüzü görmemişti. Ömrü sefalet içerisinde geçmişti. Aşık Veysel akciğer kanseri olup yatağa düşünce onunla helalleşmek için evine gitmiş, içeri girmeden kapıdan Aşık Veysel’in kızına ne niyetle geldiğini söylemişti.
Kızı hemen babasına içeri gelebilir mi diye sormuştu. Aşık Veysel “İstiyorsa gelsin.” demişti. Fakat Esma kapıdayken ona yaşattıklarını düşünmüş ve ondan helallik alacak yüzünün olmadığının farkına vararak gitmişti. Esma belki de yıllarca pişmanlık yaşamıştı ama bu hayatı o seçmişti ve sonuçlarına da böyle katlanıyordu.
Ömrü sürekli dert çekerek geçen Aşık Veysel'in kimseden görmediği vefayı topraktan gördüğünü söylemesi Esma yüzdendi belki de. Fakat o gerçek aşkı Gülizarda bulmuştu. Güzel bir ömür geçirememişti belki ama onunla ömrünün sonunu güzel bir şekilde bitirmişti.